Yükleniyor...

Umut Laboratuvari Biyokimya Bölümünde son teknoloji otoanalizörlerle, kan, idrar, beyin-omurilik sivisi ve diger vucut sivilarinda, Lipidler, Enzimler, Proteinler, Vitaminler, Elektrolitler, tüm koagülasyon testleri, Faktörler ve Elektroforez testleri çalisilmakta, Idrar ve Gaita analizleri yapilmaktadir.

Ailede kalp hastaligi, seker hastaligi, tansiyon yüksekligi olan risk grubundaki bireylerin her yil, saglikli bireylerin ise 5 yilda bir lipid profili testlerini (Total Kolesterol, HDL, LDL, Trigliseritler) yaptirmalari önerilir.

Vücutta glukoz dengesinin degismesi ile birlikte birçok hastalik bas gösterir. Bunlardan en önemlisi Diyabet hastaligidir. Prevalansi yas ile artar, obezitede görülme sikligi çok daha fazladir. Bu nedenle belli yasin üzerinde olan ve riskli gruba giren kisilerin sik araliklarla glukoz ve HbA1c degerleri kontrol edilmelidir.

Son 3 aylik dönemdeki kan sekeri düzenini gösteren HbA1c testi, diyabette kan sekerinin takibinde ve kontrolünde en önemli tahlillerden birisidir.  Tani açisindan, glukoz ve HbA1c ölçümleri disinda, Mikroalbuminüri, Insülin ve C-peptid  testlerinden de yararlanilabilir.

Rutin kontollerde demir eksikligi ölçümü de önem tasimaktadir. Bebekler, küçük çocuklar ve kadinlar demir eksikligi anemisi açisindan en yüksek riske sahiptirler. Tam kan sayimi (Hemogram) Hemoglobin ve Hematokrit degerlerinizi ölçer. Ayrica kaninizda ve vücudunuzda bulunan demir düzeylerini ölçmek için Demir ve Ferritin tahlilleri önerilmektedir.

Laboratuvarimizin biyokimya bölümünde çok parametreli Tam Kan Sayimi yani sira; Kanama ve Pihtilasma bozukluklarinin tespitinde yer alan testler, Periferik Yayma Incelemesi, Kemik Iligi preparatlari incelemesi, Eritrosit Sedimentasyon Hizi, Kan grubu, Trombosit ve Retikülosit sayimi, Lupus hücreleri arastirmasi, Lökosit Alkalen Fosfotaz, Nazal Smear degerlendirmesi, vücut sivilarinda eritrosit ve lökosit sayimi da çalisilmaktadir.

Kalitimsal nedenlerle anormal yapida hemoglobin proteininin olustugu hastaliklarda Hemoglobin Elektroforezi ile normalden farkli hemoglobin proteininin mevcut olup olmadigi arastirilir.

Hemoglobin elektroforezi testi en fazla Akdeniz Anemisi (Talasemi) hastaligi tasiyisi olan kisileri saptamak amaciyla kullanilir. Bu hastalik cografi olarak Akdeniz Bölgesi, Orta Dogu, Hindistan ve Güneydogu Asya`da yaygindir.

Bu bölgeler içinde bulunan ülkemizde Talasemi tasiyicilarinin saptanmasi ve bu kisilere evlenmeden önce genetik danismanlik verilmesi çok önemlidir. Çünkü anne ve babanin tasiyici olmasi durumunda çocuklarinda agir hastalik görünme riski çok fazladir.

Tam kan sayiminda MCV degeri düsük olan kisilere Hemoglobin Elektroforezi (HPLC yöntemi ile) testi istenmesi gerekir, eger kisi tasiyici ise hemoglobin A2 ismi verilen hemoglobin türü, normalden yüksek degerde çikacak ve Akdeniz Anemisi hastaligi tasiyiciligi teshis edilecektir.

Elekroforez normal olmayan proteinlerin varligini, normal olan proteinlerin yoklugunu tespit etmek ve kanda azalan artan farkli protein gruplarini belirlemek için kullanilir.

Kemik agrisi, anemi, yorgunluk, tekrarlayan enfeksiyonlar gibi belirtiler arastirlirken Protein Elektroforezi istenebilir. Ayni zamanda anormal Total Protein veya Albumin degeri, yüksek idrar proteini seviyeleri, yüksek Kalsiyum degerleri ve düsük Lökosit veya Eritrosit sayimi gibi diger laboratuvar testlerini takiben istenebilir.

Idrar Protein Elektroforezi, böbrek hasari ya da hastaligina bagli protein atilmasinin ciddiyetini degerlendirmek ve sebebi teshis etmek için de istenebilir

Vitaminler vücudun saglikli gelisimi, sindirim fonksiyonlari, enfeksiyonlara karsi bagisiklik kazanmasi açisindan oldukça gereklidir. Ayrica vücudumuzun karbonhidrat, yag ve proteini kullanmasini da saglarlar.

Vitamin B-12 ve Folat (Folik Asit) testleri rutin olarak yapilan bir Tam Kan Sayimi testi sirasinda büyük RBC saptanirsa ya da  anemi semptomlari degerlendiriliyorsa yapilmalidir. Alkolik kisilerde,  Kistik Fibrozis, Chron hastaligi, Çölyak hastaligi gibi malabsorbsiyona neden olan hastaliklarda ve mental ya da davranis degisimlerinin sebebini saptamak amaciyla da yapilmaktadir.

D vitamini ise hem vücuttaki Kalsiyum ve Fosfor metabolizmasi hem de kemiklerin gelisiminde önemli rol oynamaktadir. Vitamin D’nin besin ve günes isigiyla yeterince alinamamasi ise çocuklarda rasitizm, yetiskinlerde osteomalasi gibi hastaliklara sebep olabilir. 

Bu vitaminin eksikligi ya da toksiditesini belirlemek için 25 OH Vitamin D testi yapilmaktadir.

Terapötik ilaç kontrolü, terapötik araligi dar olan ilaçlarin etkinligi ve toksitesinin izlenmesi için yapilir. Umut Laboratuvari Biyokimya bölümünde bulunan gelismis cihazlar ile serumda ilaç düzeyleri ölçülerek tedavi protokollerinin bireysellestirilmesi, olasi ilaç yan etkilerinin öngörülmesi ve ilaç dozajlarinin ayarlanmasi saglanir. Baslica ilaç düzeyi ölçüm amaçlari sunlardir;

- Ilaç etkinliginin izlenmesi, etkilesimlerinin arastirilmasi
- Ilaç toksiditesi kuskusu,
- Hastanin ilaç kullanimina uyum gösterememesi,
- Hastanin ilaç düzeyini degistirecek baska bir hastaliginin olmasi,
- Hastanin optimum yarar sagladigi bazal degerin saptanmasi,
- Dozaj degisiklikleri.

Ilaç düzeyi ölçümlerinde, ilacin verilme zamani ile kan örneginin alinma zamani, ilaç düzeyini belirleyen baslica faktörler oldugundan; sonuçlar, bu verilere göre degerlendirilmelidir.

Bunun yaninda, Methadone, Benzodiazepines, Cocaine, Amphetamine, Opiates, Tricyclic antidepressanlar gibi ilaç ve maddelerin idrarda saptanabilmesini saglayan Drug Abuse Testi (uyusturucu testi) merkezimizde çalisilmaktadir.

Umut Laboratuvari Hormon Bölümünde yeni nesil teknolojilere sahip, güvenilirligi kanitlanmis Siemens ve Beckman Couter markalarinin mevcut olan en genis otomatik immün test menüsüne sahip immunoassey sistemleri kullanilmaktadir.

Numunelerin çalistigimiz kurumlardan ya da laboratuvarimiza gelen hastadan alinmasindan itibaren, numuneler gerekli cihazlara yüklenmek üzere ayristirilir, barkodlanir ve cihazlarda çalisilarak sonuçlar otomatik olarak Hasta Otomasyon Sistemimize yüklenir. Yüklenen sonuçlar kurumlara özel olusturulan kullanici adi ve sifreler ile websitemizden aninda görüntülenebilmektedir. Cihazlarin kontrol ve kalibrasyonlari, iç ve dis kalite kontrol uygulamalari düzenli olarak yapilmaktadir.

Kan tetkikleri ile yapilan hormon ölçümleri hormon salgilayan iç salgi bezlerinde olusan tümörlere veya bu bezlerden salgilanan hormonlarin azligi veya fazlaligina bagli gelisen hastaliklarin teshisinde ve seyirlerinin takibinde kullanilmaktadir.

Baslica iç salgi bezleri hipotalamus, hipofiz, tiroid bezi, paratiroid bezi, böbreküstü bezi (adrenal bez), pankreas, overler (yumurtalik) ve testis bezleridir.

Infertilite (kisirlik), cinsel fonksiyon bozukluklari, Hirsitusmus (killanma), büyüme ve gelisme bozukluklari, Down Sendromu, Hipertansiyon, Diyabet (seker hastaligi), Osteoporoz (kemik erimesi) ve kalp hastaliklari gibi pek çok hastaligin tani ve takibinde, Tiroid hormonlarinin laboratuvar incelenmesinde ve vitamin düzeylerinin ölçülmesinde hormon testleri çalisilmaktadir.

Ayni birimin bünyesinde tüm sistemin kanser varligi yönünden arastirilmasi hakkinda bilgi veren kanda tümör belirteçleri de ölçülmektedir.

Tümör belirteçleri, kanser dokusundan  salgilanarak kan dolasimina giren veya vücut sivilarinda bulunan moleküllerdir. Erken teshis koyabilme amaciyla kanda bu arastirmalar yapilmaktadir. Tümör belirteçlerinin kullanim amaçlari her belirteç için farkli olmakla beraber genellikle riskli popülasyon taramalari, kanserin siniflandirilmasi, tedavinin basarisinin degerlendirilmesi ve kanserin tekrarinin saptanmasidir. Kanser çesitlerine göre en sik kullanilan tümör belirteçleri sunlardir:

*Meme Kanseri: Kisinin kendi muayenesi, doktorun fiziksel muayenesi ve görüntüleme yöntemleriyle beraber meme kanserinde yükselebilen ana tümör belirteci çogunlukla CA 15- 3’ dür. Bununla beraber CEA ve CA 19- 9 da yükselebilir.

*Rahim Agzi (Serviks )Kanseri: Pap- Smear testi yaptirilmalidir. Ayrica, HPV’nin bazi tiplerinin, rahim agzi kanserine sebep oldugu bilinmektedir. Bu yüzden, kiside HPV virüsü varsa HPV tiplendirilmesi yapilmalidir. Öte yandan, rahim kanseri için CA125 isimli tümör belirteci ve CEA yükselebilir.

*Yumurtalik Kanseri: HE4, CA 125, AFP, CEA, CA 19-9 yükselebilen bazi tümör belirteçleridir.

*Kalin Bagirsak (Kolon) Kanseri: Hemogram (tam kan sayimi), Gaitada Gizli Kan, CEA tümör belirteci bakilir. Bunun yaninda, Pankreas, Mide ve Safra yollari kanserinde CA 19- 9 ve CA 72-4 bakilir.

*Prostat Kanseri: Prostat spesifik antijen (PSA) testi prostat kanseri için çok yararli bir belirteçtir. Birçok tümör belirtecinin tersine prostat için spesifiktir ve ilk kanser tanisinda kullanilabilen nadir tümör belirteçlerinden biridir.

*Testis Kanseri: BHCG ve AFP yükselebilir.

*Akciger Kanseri: NSE (Nöron Spesifik Enolas) tümör belirteci küçük hücreli akciger kanseri için  spesifik bir belirtidir. CEA, ACTH ve Kalsitonin degerleri de akciger kanserinde gösterge olabilir. Fakat elde edilen degerler ancak diger arastirma sonuçlari ile birlikte bir anlam ifade ederler.

*Karaciger Kanseri: Alkalen Fosfataz (ALP) degeri kemik ve karaciger kanserlerinin ve bu organlara olan metastazlarin tespitine yardimci olabilir. Bir demir depo proteini olan Ferritin akut lösemi, karaciger kanseri ve Hodgkin lenfomada önem tasir. Karaciger kanserinde CEA, AFP, CA 19-9, CA 15-3 degerleri de yükselebilmektedir.

* Tiroid Kanseri: Tiroid bezindeki bir depo proteini olan Tiroglobulin, tiroid kanserli hastalarin izlenmesinde önemlidir. Kalsitonin de bir tiroid tümör belirteci olarak degerlendirilir. NSE de, küçük hücreli akciger kanseri yani sira tiroidin medüller karsinomu kaynakli tümörlerin göstergesidir.

*Lösemi – Lenfoma Kanseri: Lökosit (beyaz kan hücreleri), eritrosit (kirmizi kan hücrelerit), trombosit sayisi ve hemoglobin miktari ölçülür. Lökositlerdeki artisla birlikte kansizlik (anemi) ve trombosit düsüklügü saptanabilir. Periferik yayma ile kan hücrelerinin çesitleri, sayilari, birbirlerine oranlari, sekillerindeki degisiklikler ve anormal hücreler saptanir. Beta-2 mikroglobulin seviyesi de hastalik ilerledikçe artmaktadir.